10 Şubat 2014 Pazartesi

BEN, TERÖRİST DEĞİLİM

“Bizler Türk subayları olarak, baba parasıyla eğitim almadık. Bizler, Türk milletinin kısıtlı kaynaklarıyla bizlere sağladığı imkanlarla, bu imkanlara her gün şükretmeyi öğrenerek yetiştirildik.
Bizlerin üzerinde, her akşam evine bir somun ekmekten fazlasının götüremediği halde, devletine vergisini son kuruşuna kadar ödeyen vatandaşların, şehit evladının tabutunun başında ‘Vatan Sağolsun. Bir evladım daha var, O da bu vatana feda olsun’ diye ağlayan şehit anasının, şehit evladının tabutu başlında ‘Oğlumun yarım kalan vatan borcunu ben tamamlayacağım’ diye haykıran şehit babasının hakkı vardır.
Bu yük, ölene kadar her birimizin omuzlarındadır ve işte bu mesuliyet yükü, her şeyden, ölümden bile ağırdır. Omuzlarımızda bu yük, aklımızda Harbiye’ye girerken ettiğimiz yemin varken, Yüce Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyet’ini korumak için canımız pahasına mücadele edeceğimize ant içmişken, vatan haini teröristlerle aynı kefeye konmak, aynı suçlamaya maruz kalmak, nefes aldığım her an ruhumu yakmaktadır ve karşınızda bu yangının acısıyla haykırıyorum.
Ben –kutsal ocak Harbiye’de yetişmiş- mazisi insanlık tarihinden bile eski olan Türk ordusunun şerefli bir subayıyım. Ben, terörist değilim…”

-          Deniz İkmal Teğmen Sezgin Demirel’in savunmasından-


(Ali Türkşen, Kardak’ta Kahraman Hasdal’da Esir, syf 334-335)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder